Mevsim geçişlerinde değişen hava koşulları ve yaşam alışkanlıkları sebebiyle grip, nezle gibi salgın hastalıkların görülme sıklığı artabilir. Çünkü böyle dönemlerde vücudumuz değişen koşullara uyum sağlamaya çalışır. Dolayısıyla bağışıklık sağlığının desteklenmesi, bu süreçte daha fazla önem kazanmaktadır. Bunun yanı sıra şu an küresel bir tehdit olarak görülen Coronavirus salgını, bağışıklık sağlığını güçlü tutmanın ve hijyen kurallarına dikkat etmenin önemini iki katına çıkarmaktadır. Peki salgın hastalıklara karşı korunmak için neler yapabiliriz? Elbette öncelikle hijyen kurallarına dikkat etmek gerek. İşte acilen edinmeniz gereken 8 hijyen kuralı!
Salgın hastalıklar virüs veya bakteri kaynaklı olarak gelişir ve farklı şekillerde bulaşırlar. Örneğin Coronavirus'un damlacık yoluyla bulaştığı bilinmektedir. Bu nedenle yemekten önce ve sonra, tuvaletten önce ve sonra, dışarıdan geldikten sonra ellerinizi su ve sabunla en az 20 saniye boyunca yıkamaya özen göstermelisiniz. Bu sayede dışarıda temas ettiğiniz yüzeylerden elinize geçen virüs veya bakterileri yok etmiş olursunuz.
Virüs ve bakterilere en fazla maruz kalan yerimiz ellerimizdir. Bu nedenle özellikle dışarıdayken ellerimizle yüz bölgemize temastan kaçınmamız gerekir. Aksi takdirde bu virüs ve bakterilerin ellerimiz aracılığıyla solunum sistemine taşınmasına sebep olabiliriz. Bu yüzden ellerin temizliğinden emin olmadan yüz, göz ve ağız bölgesine kesinlikle temas edilmemelidir.
Tıpkı ellerimiz gibi mekanlardaki yüzeyler de virüslerin taşınmasına, yayılmasına elverişlidir. Bu nedenle zaman geçirdiğimiz mekanlardaki yüzeylerin düzenli olarak temizlenmesi gerekir. Bunun için çamaşır suyu, yüzey temizleyiciler gibi malzemeler son derece etkilidir ve kullanılabilir.
Maske kullanımı eğer hastaysanız hastalığı başkalarına bulaştırmanızı engeller. Ancak maskenizi kullandıktan sonra cebinize koyarsanız veya dışarıdayken ellerinizle temas ederseniz onu bir enfeksiyon kaynağı haline getirebilirsiniz. Bu nedenle maske kullanımı konusunda da hijyen kurallarına dikkat etmeye özen göstermeniz gerekir.
Öksürme ve hapşırma gibi durumlar salgın hastalıkların bulaşmasına ve hızla yayılmasına neden olmaktadır. Bu yüzden böyle anlarda ağız ve burun bölgesi kağıt mendil ile kapatılmalı; ardından kağıt mendil hemen çöpe atılmalıdır. Kağıt mendil bulunmuyorsa dirseğin iç kısmına doğru öksürülmeli / hapşırılmalıdır. Bu alışkanlık yalnızca hastayken değil sağlıklıyken de diğer insanların sağlığı açısından büyük önem taşır.
Salgın hastalıklara karşı korunmak için edinilmesi gereken hijyen kurallarından biri de kişisel mesafedir. İnsanlarla yüzyüze iletişimde kişisel mesafeyi korumak ve iletişimi belli bir mesafeden gerçekleştirmek karşılıklı olarak birbirini korumak anlamını taşır. Bu sayede solunum yolu ile hastalıkların hızla yayılmasının önüne geçilebilir.
Salgın hastalıklar kapalı ve havasız ortamlarda daha hızlı yayılma alanı bulurlar. Bu nedenle böyle dönemlerde kalabalık ve kapalı olan ortamlardan olabildiğince uzak durmanız gerekir. Bunun yerine açık havada zaman geçirmeli ve oksijen alımını arttırmalısınız.
Salgın hastalıklara neden olan virüs ve bakterilerden korunmak için ev, işyeri gibi kapalı alanları sık sık havalandırmak gerekir. Bu sayede ortamın oksijeni korunabilir. Ve kirli havanın temiz hava ile yer değiştirmesi sağlanabilir.
Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte, vücut direncimiz düşmeye başlar. Bu da bağışıklık sistemimizin zayıflamasına ve hastalıklara karşı vücudumuzun güçsüz kalmasına neden olur. Ayrıca, soğuklara bağlı olarak çeşitli hastalıklar da ciddi biçimde artış gösterir. Bu yüzden özellikle kış aylarında, hastalıklardan korunmak için yediğimiz yiyeceklerden giydiğimiz kıyafetlere kadar daha özenli davranmamız gerekiyor. İşte, kış aylarında sağlığımızı korumak adına almamız gereken bazı tedbirler...
Vücut direncini artırmak ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için yapılması gereken ilk şey, sağlıklı yaşamın gerekliliklerini yerine getirmektir. Bunlardan ilki, elbette egzersiz yapmaktır. Düzenli egzersiz yapmanın bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu, araştırmalarla kanıtlanmış bir gerçektir. Üstelik egzersiz yapmak sadece fiziksel sağlığımızı korumaz, bunun yanı sıra ruhsal sağlığımız üzerinde de olumlu değişimlere sebep olur. Bu nedenle, hiçbir şey yapamıyorsanız bile kışın düzenli olarak yürüyüş yapmaya özen gösterin. Tıpkı yazın yaptığınız gibi, kışın da egzersiz programınızı uygulamaya devam edin.
Vücut direncini korumanın ve artırmanın en etkili yolu yeterli şekilde uyumaktır. Sağlıklı bir insan, günde ortalama 7-8 saat uyumalıdır. Kalp atışı, kan basıncı, solunum; uyku sırasında düşer ve vücuda yararlı hormonların salınımı da uyku sırasında artar. Bu nedenle, bağışıklık sisteminizi korumak için özellikle kış aylarında uyku düzeniniz dengeli ve düzenli olmalıdır. Ayrıca, uyku için en ideal zaman dilimi olan gece saatlerini tercih etmelisiniz.
Kışın çoğalan hastalıklardan korunmanın en etkili yolu, hijyen kurallarını daha fazla önemsemektir. Ve bu konudaki öncelik, kesinlikle el temizliğidir. Ellerimiz, gün içinde birçok mikroba maruz kaldığı için kurallara uygun bir şekilde sık sık yıkanmalı ve göze, ağza çok fazla temas ettirilmemelidir.
Sağlıklı ve düzenli beslenme, her zaman önemli olsa da özellikle kış aylarında bir olmazsa olmazdır. Çünkü, kış aylarında vücut direncimiz düşmeye daha meyillidir ve bunu engellemenin yolu da sağlıklı beslenmekten geçer. Bu yüzden, gün içinde en az üç öğün tüketilmeli ve öğünlerde besin değeri bakımından zengin yiyecekler tercih edilmelidir. Sağlıklı ve düzenli beslenme, kış aylarında yaşam kalitenizi artırmanın en etkili yoludur.
Yeterli sebze ve meyve tüketmeyen kişiler, kış aylarında vücut dirençlerini artırmak için vitamin desteğine başvurabilirler. Çünkü vitaminler, bağışıklık sistemi üzerinde çok etkilidir. Bu nedenle, kış hastalıklarından korunmak ve vücut direncinizi artırmak için vitamin bakımından zengin meyve ve sebzeleri tüketmeye özen göstermeli; bunu yapamıyorsanız da vitamin desteğine başvurmalısınız.
Suyun sağlığımız için çok önemli bir sıvı olduğunu hepimiz biliyoruz. Kış aylarında, zararlı maddelerin vücudumuzdan uzaklaşması ve hastalıklara karşı korunabilmemiz için su tüketimi daha fazla önem kazanıyor. Bunun dışında ada çayı, ıhlamur gibi sağlıklı içecekleri tüketmek de bizi hastalıklara karşı koruyor, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek vücut direncimizi artırıyor.
Stresin insan vücudunu sadece ruhsal değil fiziksel olarak da olumsuz yönde etkilediği kanıtlanmış bir gerçek. Bu nedenle, bağışıklık sistemimizi korumak için stresten uzak durmamız gerekiyor. Özellikle kış aylarında hastalıklara yakalanmamak için, sizi stresten uzaklaştıracak doğa yürüyüşleri veya keyif aldığınız çeşitli aktiviteler yapabilirsiniz. Bu sayede hem ruhunuzu besleyebilir hem de bedeninizi stresin olumsuz etkilerinden koruyabilirsiniz.
Sıcaklıkların düşmesiyle birlikte grip, soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyonların görülme sıklığı artıyor. Bu tarz hastalıklara ise en çok bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler yakalanıyor. Dolayısıyla, özellikle kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek oldukça önemli. Çünkü bağışıklık sistemini destekleyerek vücut direncini artırmak ve bu hastalıklarla baş etmek mümkün. Mesela C vitamini, bağışıklık sistemi sağlığını geliştiren en önemli vitaminler arasında yer alıyor. A ve D vitamini, magnezyum, çinko da vücut direncini artırıyor. Tüm bu yararlı maddeleri vücudumuza kazandırmanın en etkili yolu ise besinler. Peki bağışıklık sistemimizi güçlendirecek tüm bu yararlı vitaminler, hangi besinlerde bulunuyor? İşte, kışın bolca tüketmeniz gereken 8 sağlıklı yiyecek!
Kış aylarında bağışıklık sistemimizi güçlendirecek besinlerin başında sarımsak geliyor. Sarımsağın sağlıklı içeriği nedeniyle toksinlerle savaştığı ve kanser, kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok hastalığa karşı önleyici etkisi olduğu biliniyor. Sarımsağın içeriğinde bulunan "allisin" isimli madde, antibakteriyel ve antiviral etkilere sahip olduğu için özellikle soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara karşı da koruyucu bir etki gösteriyor.
Antioksidan kaynağı olarak bilinen nar, güçlü bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmazlarındandır. Siz de narın faydalarından yararlanmak için salatanıza veya yoğurdunuza ekleyebilir veya ara öğün olarak tüketebilirsiniz.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, sağlıklı bir bağırsak florasının bağışıklık sistemi sağlığını ciddi şekilde desteklediğini göstermektedir. Bağırsak florasını ise dost bakteriler olarak bilinen probiyotikler sağlar. En önemli probiyotik kaynağı olan besinler, yoğurt ve kefirdir. Bu nedenle siz de günde bir kâse yoğurt yiyerek bağışıklık sistemi sağlığınızı destekleyebilirsiniz.
Sağlığa sayısız faydası olduğu bilinen zerdeçal; kalp- damar hastalıklarının önlenmesinde, kolesterolün düşürülmesinde rol oynar ve iltihap önleyici bir özelliğe sahiptir. Ayrıca bağışıklık sistemi sağlığını da desteklediği bilinmektedir. Bu nedenle bu sağlıklı baharatı yemeklerinize katabilir veya çay şeklinde tüketebilirsiniz.
Karadeniz mutfağının meşhur lezzetlerinden karalahana; içeriğinde A, K, C vitaminleri, kalsiyum ve magnezyum barındırır. Ayrıca çok güçlü bir antioksidan ve kuarsetin içeriğe sahiptir. Tüm bunlar karalahanayı bağışıklık sistemi sağlığımız için vazgeçilmez kılar. Bu nedenle, kış aylarında haftada 1-2 kez karalahana tüketmek bağışıklık sistemini desteklemek anlamına gelmektedir.
Sağlığımız için çok önemli olan omega-3 yağ asidinin en önemli kaynağı balıktır. Omega-3, hastalık yapan bileşiklerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar. Bu nedenle kış aylarında haftada 2-3 kez balık tüketerek bağışıklık sistemi sağlığı desteklenebilir.
C vitamini kaynağı olan portakal, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Vitamin kaynağı olmasının yanı sıra posa kaynağıdır. Yalnızca bu tarz meyveleri tüketirken porsiyon kontrolünün sağlanması gerekir.
Bağışıklık sistemi sağlığı için protein, oldukça önemlidir. Yumurta ise en kaliteli protein kaynaklarından biridir. Yumurta proteinin yanı sıra A, B vitaminleri, demir, çinko, folik asit bakımından da zengin bir besindir. Eğer alerjiniz veya herhangi bir sağlık sorununuz yoksa günde 1 adet yumurta yiyerek siz de bağışıklık sisteminizi destekleyebilirsiniz.